KFC ve Pizza Hut’ta konkordato oyunu: Şirketi eşine devretti

Konkordato sürecinin, tedarikçilerle yaşanan ödeme problemlerinin ardından geldiği aktarılsa da Şahin, 3 Şubat’ta çalışanlarına gönderdiği mail’de konkordato kararı ile ilgili “Bu karar ile birlikte, tedarikçilerden mal alamadığımız için restoranlarımızın kademeli olarak kapanmak zorunda kaldığını tüm çalışanlarımızla paylaşmak istedim. Bugün itibarıyla şirketimizin tüm taşınmazları, teminat olarak gösterdiğim tüm birikimim, yani çocuklarımın geleceği…” ifadelerini kullandığı ileri sürüldü. Ancak Şahin’in tek yatırımının bu olmadığı belirtildi.

HİSSELERİ EŞİNE DEVREDİP ALMANYA’YA GİTTİ İDDİASI

İŞ Gıda bünyesindeki Krispy Kreme ise, konkordato mühlet kararının çıkmasından kısa süre önce, 23 Ocak 2025’te İlkem Şahin’in eşi Elif Gökçe Şahin’e devredildiği belirtildi. İlkem Şahin’in 32 milyon lirayı aşan değerdeki hissesi, eşi Şahin’in üzerine geçmiş olduğu aktarıldı.

Krispy Kreme’de ise hesaplardaki blokaj nedeniyle, hasılatların elden teslim edilmesi için, restoran müdürlerine talimat verdiği belirtildi. Buna göre Krispy Kreme yetkilileri, nakit olarak elde edilen hasılatın “kesinlikle bankaya yatırılmaması” konusunda çalışanlara mail atarak bölge müdürüne elden teslim etmelerini istediği ileri sürüldü.

ALMANYA’DA 2 YENİ ŞİRKET KURDU İDDİASI

İŞ Gıda geçtiğimiz hafta konkordato için mühlet alırken İlkem Şahin, ocak ayında Almanya’da 2 ayrı şirket kurduğu ileri sürüldü.

BirGün’ün ulaştığı belgelere göre Şahin’in, 22 Ocak’ta Almanya’da İŞ Gıda ile aynı anlama gelen ISHFoods, 23 Ocak’ta da ISHManagement Services adlı toplam 50 bin avro sermayeli 2 yeni şirketi faaliyete geçirdiği öne sürüldü.

Birgün’de yer alan bilgilerin detayları şu şekilde:

İlkem Şahin, 2021 yılında KFC ve Pizza Hut’ın Türkiye’deki operasyonlarını Yum! Brands’tan devraldıktan sonra hızla şube sayısını artırdı. Şahin, gelir gelmez işçilerin satışlardan aldığı primleri kaldırdı. Şahin’den önce 150 olan şube sayısı, hızlı büyüme hedefiyle iki yıl içinde 250’ye çıktı. İşçilerin kendi aralarında sorunların başladığını hissetmeleri ise yaklaşık bir buçuk yıl önce, tedarikçi Havi Lojistik ile yaşanan anlaşmazlığın ardından geldi.

İŞÇİ MAAŞ ALAMAZKEN YATIRIMLAR YAPTI

İsmini açıklamak istemeyen bir kadın işçi, İŞ Gıda’nın 2021 yılında 130 restoranla devraldığı KFC’de görev yapıyordu. Yaklaşık 9 yıldır burada çalışan işçi, yaşananları BirGün’e anlattı: “Son altı ayda KFC’den elde edilen gelirlerin Almanya’ya aktarıldığı ve bir kağıt fabrikasının satın alındığını duyduk. 8 Ocak’ta Yum, anlaşmayı feshetti. Ancak anlaşma fesih kararından da önce konkordato başvurusu yapmayı düşündükleri belirtiliyordu. Bankalar hesaplara bloke koyunca ürünler gelmedi, ödemeler yapılmadı ve Yum, tedarikçilere İŞ Gıda’ya ürün vermemeleri yönünde talimat verdi. Ocak ayının ortasında benim çalıştığım şube kapatıldı.”

Kendilerine ne olacağını bilmediklerini söyleyen işçi, “Bize ‘İdari izinlisiniz, geçici olarak kapatıyoruz’ denildi. İşe gireli henüz 1 yıl olmayanlar işten çıkarıldı. Hâlâ sürecin geçici olduğu söyleniyordu. Biz İlkem Şahin’in yurtdışına kaçmaya hazırlandığını duyduk. Biz restoran çalışanları bu süreçte büyük zorluklar yaşarken, Şahin’in 50 milyonluk malikane satın aldığı konuşulmaya başlandı. Biz maaşlarımızı geç alırken, o kendine yatırım yaptı. Personel maaşı asgari ücret, vardiya müdürü maaşı ise biraz daha fazlaydı ama 30 bin lira bile değildi. Aralık ayında 19 bin lira aldım vergi kesintisi ile. Geçtiğimiz yıl ortasında da zam yapılmadı. Ocak maaşının akıbetini bile bilmiyoruz. Çıkışımız da verilmedi” diye konuştu.

PATRON KENDİNE ‘MAĞDURUM’ DEMESİN

“Çocuklarımın geleceği ipotek altında” diyen patrondan, haklarını almayı bekleyen işçi, “Ocak ayında idari izin belgesi imzaladık, şubat geldi ve şu an evde bekliyoruz. Makine ve teçhizatların satışa çıkarıldığı söyleniyor. İlkem Şahin’in AKP ile yakın olduğu biliniyor. Üç ay içinde ne olacağı belirsiz. Şirket iflas ederse, benim onca yıllık tazminatım ne olacak? Maaşlarımız ödenmedi, izinsiz çalıştırıldık, alacaklarımız var, mesailerimiz ödenmedi. Restoran için zaman zaman cebimizden harcama yapmak zorunda kaldık; sarf malzemeleri, taksi ücretleri gibi giderleri kendi paramızla karşılardık. Sırf işimiz devam etsin diye, ancak geldiğimiz nokta bu. İlkem Şahin, kendisinin haksızlığa uğradığını iddia ediyor ama asıl mağdur olan biziz.”

SENDİKAYA İHTİYACIMIZ OLMAZ GİBİ ÇALIŞIYORDUK

İşçi son olarak, hak arama mücadelelerine ilişkin şunları söyledi:

“Bize ‘Hakkınızı aramadınız mı?’ diye soruluyor. Hakkımızı aramaya çalıştığımızda mobbing, işten çıkarma tehdidi, restoran değişikliği gibi yöntemlerle baskı yapıldı. Aylık olarak yerimiz değiştiriliyordu. İtiraz etmeye bile müsaade edilmiyordu. En ufak söylenti baskıyla susturuluyordu. Sendikalaşmayı düşündüğümüzde bile işten atılma korkusu yaşıyorduk. Biz başımıza bunların geleceğini bilmiyorduk, hiçbir zaman sendikaya ihtiyacımız olmaz gibi çalışıyorduk. Başka şubelerde sendikalılık olabilir ama bizimkinde yoktu, aklımıza bile gelmedi, çünkü zaten sürekli tutanak tehdidiyle çalışıyorduk.”